Bu sorunun cevabını biraz daha açmak istiyorum. Öncelikle her steroid kullanıcı, kesinlikle aynı oranda ve aynı platformda değerlendirilmemelidir. Normal başı ağrıyan birisine 500mg parasetamol ilacı verdiğinizde vücut ağırlığı 60 veya 90 kilogram bile olsa, ortalama yarım saat içerisinde tedavi olacaktır. Yani farklı vücut tipi ve vücut ağırlığı olmasına rağmen, aynı doz miktarını ve ilacını vererek aynı sonuca ulaşabiliyorsunuz. Steroidlerde bu farklıdır.
Ektomorfi (zayıf yapılı) kişiliklerinde kas kütlesi az ve zayıftır. Bu tip kişiler diğer vücut tiplerine oranla daha az kas inşa ederler. Bu devrede alınacak steroid çeşidinin veya doz miktarınında pek önemi olmayacaktır. Aşırı doz alınması ise, sadece sağlığı tehlike altına atacaktır. Vücut içerisinde kas kütlesi ne kadarsa steroidlerin kaslara bağlanma rezeptörüde o kadardır. 65 kilogram’lık bir sporcu ile 85 kilogramlık bir sporcunun kas rezeptörü aynı oranda bağlantı göstermeyecektir.
Mezomorfi (atletik yapılı) kişilerin yüksek oranda ilaç kullanmalarına gerek yoktur. Bu tipler, sürekli sabit dozlarda(dönem dönem) kür yapmaları halinde doğru beslenme sayesinde kalıcı ve yüksek performans elde edebilirler.
Endomorfi(yağlı-kilolu yapılı) kişilerin öncelikle steroid kullanma istekleri konusunda çok düşünmeleri ve programlarını çok iyi taramaları gerekiyor. Bir endomorfi tipi sporcusu, herşeyden önce beslenme programını düzene sokmalı ve steroid kürü öncesi formunu düzelttikten sonra alacağı ilaçları çok iyi seçmelidir. Vücuda su depolayan ilaçlar, bu tip sporcuların baş düşmanı olabilmekte ve sporcuya kolay sıvı ve yağ depolayabilmektedir. Genelde bu tip sporcular, normal standart dozların üzerinde ilaç almaları gerekebilir. Sabit doz veya düşük dozların maksimum etki vermesi genelde pek görülmez. Belki, beslenme ve idman programlarının mukemmel olması sonrasında, ilaçların etkisini daha kuvvetli hissedebilmekteler.